YAYINLARIN TÜRÜ/SIRALAMASI
1) Uluslararası Kitap Bölümü
Ekinci, M. B. (2020), “Micro Retailers vs. Macro Retailers; The Case of Midyat-Mardin”, in S.Öztürk, E. Çalık, Theory and Research in Social, Human, and Administrative Sciences II, V.2, (205-225), Ankara: Gece Publishing.
Abstract
This study aims to determine the case of micro retailers (grocers, butchers, bakers, stationers, jewellers, hairdressers, carpenters, workshops etc.) also defined in Turkey as “artisans and craftsmen/women” and “micro businesses” against macro retailers (super, hyper, gross markets etc.) also identified as “market chains”. In this context, a field study employing 158 people was executed in Midyat province of Mardin city in Turkey from August-October 2019.
Results show that micro retailers have faced, and continue to face, difficulties over an extended period of time and internal-external structural problems have caused such a process. Thus, their substitution with macro retailers accelerates. This study analyses internal problems with a particular importance as they constitute a major share of the bad conditions they experience.
This study confirms once again that closing the gap between micro retailers and macro retailers is very difficult under current circumstances. However, to lessen the difference to some extent, micro retailers should revise their attitudes towards the customers, be careful with regard to layout and cleanliness, diversify the combination of products, use proper marketing/selling techniques, care for institutional structures and enrich the co-operation culture, be subject to internal-external inspection, be supported by relevant institutions, and adapt to technological progress.
Ekinci, M. B. (2020), “Makro Göstergelerle Mardin İktisadı; Şehrin Bazı Yapısal Sorunlarına Dair Analizler”, Ö. Doru, A. Kayaoğlu içinde, Sosyo-Ekonomik Yapısıyla Mardin, (121-158), Mardin: MAÜ Yayınları, Kent Çalışmaları Serisi-1.
Özet
Mardin; İstatistikî Bölge Birimleri Sınıflandırması (İBBS) Seviye 2’ye göre Batman, Siirt ve Şırnak’la beraber Dicle Bölgesi’nde (TRC3) yer alan bir şehirdir. Mardin’in iktisadî yönden bazı avantajları olmakla beraber, çok sayıda dezavantajı da mevcuttur. Avantajları şehrin gelişimi açısından birtakım fırsatları beraberinde getirmekle beraber, dezavantajları bunlara adeta ket vurur niteliktedir. Dolayısıyla şehrin yapısal sorunları daha da derinleşmekte ve bunların çözümleri zorlaşmaktadır. Neticede, Türkiye ortalaması ile kıyaslandığında Mardin ile diğer şehirler arasında iktisaden gelişmişlik makası giderek açılmaktadır.
Bu çalışmada, makro göstergelerden hareketle Mardin’in iktisadî yapısı ortaya konmaya çalışılmaktadır. Bu çerçevede Mardin’in; büyüme ve istihdam verileri incelenmekte, şehrin sektörel, finansal ve dış ticaret yapısı analiz edilmektedir. Bilahare, Mardin’in rekabetçilik ve sosyo-ekonomik gelişmişlik endekslerindeki pozisyonu ele alınarak genel ve özel nitelikli bazı tespitlerde ve değerlendirmelerde bulunulmaktadır. Bölüm boyunca, şehrin bazı iktisadî yapısal sorunları vurgulanmaya ve bunların çözümüne yönelik birtakım tekliflerde bulunulmaya çalışılmaktadır.
Atay Polat, M., Ergün, S. (2020), G7 Ülkelerinde Yenilenebilir ve Yenilenemez Enerji Tüketimi, Ekonomik Büyüme, Turizm ve CO2 Emisyonu İlişkisi: Panel Veri Analizi, Editörler: C. Telek, A. Şit, E. Alancıoğlu, Ekonomi ve Finans Alanında Yapılan Ampirik Çalışmalar-2, (s. 105- 130), Ankara: Gazi Kitabevi.
Ergün, S., Atay Polat, M. (2020), Türkiye’de Yaşlanma, Gelir ve CO2 Emisyonu İlişkisi Üzerine Bir Uygulama, Editörler: M. Şit, E. Alancıoğlu, Makro Ekonomik Göstergeler Üzerine Ampirik Çalışmalar, (s. 21- 34), Ankara: Gazi Kitabevi, 1. Baskı.
Özet
Sosyal ilerleme -insan refahındaki iyileşme- daha yüksek ekonomik çıktı düzeylerine bağlıdır ve daha yüksek ekonomik çıktı, tüm doğal kaynaklar - toprak, ormanlar, yer altı suları, okyanuslar ve iklim - üzerinde baskı yaratacaktır. Temel ve yeri doldurulamaz doğal kaynakları aşındıran sürdürülemez tüketim ve üretim kalıpları, nihayetinde ekonomik büyüme ve sosyal ilerlemenin temelini zayıflatacaktır. Bu nedenle, daha yüksek ekonomik çıktı gerektiren sosyal ilerlemeyi teşvik etme amacının çevrenin sürdürülebilirliğini tehlikeye atmaması önemlidir. Bu çalışmada Türkiye’de 1980-2016 yılları arasında yaşlanma, gelir ve CO2 emisyonu arasındaki ilişki Johansen eşbütünleşme testi ile incelenmiştir. Elde edilen bulgulara göre yaşlanma, gelir ve CO2 emisyonu arasında tespit edilen eşbütünleşik ilişki FMOLS gibi uzun dönem katsayı tahmincilerinin kullanılmasına olanak tanımıştır. Bu tahminciye göre kişi başına düşen gelirdeki artış CO2 emisyonunu %0.6465 artırırken, yaşlanmadaki artışın kişi başına düşen CO2 emisyonunu %0.8468 azalttığı görülmüştür. Ayrıca, Türkiye’de Çevresel Kuznets Eğrisi (ÇKE) hipotezini destekleyen bir sonuca da ulaşılmıştır.
Sancar Özkök, C., Akbaş, Y. E., Atay Polat, M. (2020). Türkiye’nin Düzey 2 Bölgelerinde Kadın İstihdamı ve Ekonomik Büyüme İlişkisinin Ekonometrik Analizi (TR81, TR82, TR83, TR90, TRC1, TRC2 VE TRC3 Örneği), Editör: G. Ofluoğlu, Sosyal Bilimlerde Güncel Konular ve Multi-Disipliner Yaklaşımlar, (s. 201-210), Ankara: İKSAD Yayınevi.
Özet
Kadınların işgücüne katılımı ve istihdamı sürdürülebilir büyüme ve kalkınmanın vazgeçilmez unsurlarından biridir. Bu çalışmada, Türkiye‟de TR81, TR82, TR83, TR90, TRC1, TRC2 ve TRC3 Düzey 2 bölgeleri kapsamında 2004-2017 döneminde kadın istihdamı ile kişi başına düşen milli gelir arasında ilişki olup olmadığı analiz edilmiştir. Analiz için panel veri modelleri kullanılmıştır. Çalışmanın ampirik bulguları, TR81, TR82 ve TRC1 bölgelerinde kadın istihdamı ile kişi başına düşen milli gelir arasında anlamlı ve pozitif ilişki olduğunu göstermiştir. TR83 ve TRC 90 bölgelerinde anlamlı ve negatif ilişkiler tespit edilmiştir. TRC2 ve TRC3 bölgelerinde ise kadın istihdamı ile kişi başına düşen milli gelir arasında herhangi bir ilişki tespit edilememiştir.
Atay Polat, M., Akbaş, Y. E., Sancar Özkök, C. (2020), Göç Hareketlerinin Gelişiminin Mardin İli Açısından Değerlendirilmesi, Editör: G. Ofluoğlu, Sosyal Bilimlerde Güncel Konular ve Multi-Disipliner Yaklaşımlar, (s. 159-175), Ankara: İKSAD Yayınevi.
Özet
Göç kavramı, bireylerin ve/veya toplulukların ekonomik, sosyal, kültürel, siyasi, dini ve çevresel faktörlere bağlı olarak yer değiştirme faaliyetlerini ifade etmektedir. Bu faaliyetlerin mekânsal olarak ulusal boyutunu iç göç oluştururken, uluslararası boyutunu ise dış göç oluşturmaktadır. Ayrıca, göçün zamansal olarak kısa, orta veya uzun vadede gerçekleştiği de bilinmektedir. Bireyler ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla kaynak arayışı içinde bulunmakta ve yaşam koşullarını iyileştirmeye çalışarak yer değiştirmektedirler. Dolayısıyla, göçün hem göç alan ülkelere hem de göç veren ülkelere nüfus, istihdam, işsizlik, kentleşme gibi sosyo-ekonomik etkilerinin yanında kültürel açıdan etkilerinin de ortaya çıkması kaçınılmazdır. Bir ülkedeki iç göçün temel nedeni bölgelerarası gelişmişlik farklılıkları iken; dış göç refah düzeyinin düşüklüğü ve işsizlik gibi daha çok ekonomik faktörlerden kaynaklanmaktadır. Dünyada göç hareketlerinin gelişimi ülkenin gelişmiş veya gelişmekte olmasına bağlı olarak farklılık göstermektedir. Gelişmiş ülkeler çoğunlukla göç alan ülkeler kategorisinde değerlendirilirken, göç veren ülkeler gelişmekte olan ülke görünümündedirler. Ülkemizde de göç hareketleri illerde ve bölgelerde farklılıklar göstermektedir. Bu çalışmanın amacı, Mardin ilinin göç göstergeleri açısından bölge illeri içindeki durumunu tespit etmektir. Göç göstergeleri ile ilgili literatür incelendiğinde, Mardin ilindeki göç göstergelerini detaylı olarak inceleyen bir çalışmanın bulunmadığı görülmektedir. Bu çalışma temel göç göstergelerinin yanında yaş, eğitim ve cinsiyet açısından göç göstergelerini de ele alarak Mardin ilinin bölge illeri içindeki durumunu karşılaştırmalı olarak ortaya koyan ilk çalışma olmasından dolayı literatüre katkı sunmaktadır. Analizlerimizde kullanacağımız 2008-2018 yılına ait veriler TÜİK’ten; 2016 yılına ait veriler ise Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nden alınmıştır. Göç göstergelerine göre, özellikle son yıllarda Mardin ve bölge illerine göçün arttığı gözlemlenmiş; buna karşılık verilen göçte azalmaların olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca, Mardin ili genellikle göç göstergeleri açısından Diyarbakır, Şanlıurfa ve Gaziantep illerini takip etmiştir. Mardin ilinin bölge illeri içerisinde en düşük nitelikli nüfus göçü vermesi de nitelikli nüfusu kazandığını ortaya koymaktadır. Dolayısıyla Mardin ve bölge illerindeki üniversitelerde açılacak yeni bölümler ve/veya programlar ile yükseköğrenim eğitimine talebin artması, kentleşmenin sağlanması, sanayi ve turizm sektörünün gelişmesi ve sosyo-kültürel faaliyetlerin artmasına bağlı olarak bölgeye yönelik göç hareketlerinin devam edeceği beklenilmektedir.
Ergün, S., Atay Polat, M. (2020), İklim Değişikliği ile Mücadelede Çevre Vergilerinin Gelişimi, Editörler: D. Bülbül, S. E. Gümüş Özuyar, Türkiye’nin Güncel Mali Yapısı ve Yönetimi: Usuller, Esaslar ve Uygulamaları, (s. 493-516), İzmit: Umuttepe Yayınları.
Aydın, M.S. (2020), Bölgesel Gelişmişlik Farklarının Giderilmesinde Kamu Politikalarının Rolü: Mardin İli Örneği. Ö. DORU & A. Kayaoğlu (Ed.), Sosyoekonomik Yapısıyla Mardin içinde (231-248), Mardin: Mardin Artuklu Üniversitesi Yayınevi
Aydın, M.S. (2020). Kamu Maliyesi Alanında Devletin Değişen Rolü: G20 Ülkeleri Üzerine Bir İnceleme. Ş. Karabulut (Ed.). Kamu Politikalarında Mali Ve İktisadi Yapıdaki Dönüşüm: Yerelden Globale Teori, Beklentiler Ve Uygulama içinde (255-275). Ankara: Gazi Kitabevi.
Aydın, M.S. (2020). Kaynak Tahsisinde Etkinlik Arayışı: Türkiye’de Bütçe Ödenekleri Karşılaştırması, O. Geyik & Ş. Altunakar (Ed.), Mali ve Sosyal Yönleriyle Bütçe Üzerine Yazılar içinde (89-103). Konya: Çizgi Kitabevi.
Aydın, M.S. (2020). Vergilerin Sosyoekonomik Etkileri: Mardin İli Örneği, Ş. Altunakar, Vergi ve Sosyoekonomik Göstergeler Çerçevesinde Türkiye içinde (1207-1225). Bursa: Ekin Basın Yayın Dağıtım.
Çuhadar, P., Özbey, F.(2020). An Empirical Assessment with Mıxed Data for Institutional Determinants of Military Spending (Eds. Olcay Çolak, Sevilay E. Gümüş Uyar) in Selected Topics On Defence Economics and Terrorism. (p.55-84). Bursa: Ekin Kitabevi
Abstract
The study aims to investigate the role of institutions in military expenditure. The main constraint in the empirical discussion of the subject is themeasurement problem of institutions. The institutional data sets are mostlycomposed of categorical and continuous variables but most statistical methodsdo not allow for using these two types of variables at the same time. This studyuses factor analysis of the mixed data (FAMD) method, which relies on thelogic of principal component analysis (PCA) allowing both continuous andcategorical variables, to reproduce synthetic variables suitable for clustering analysis and to reduce dimensionality. Then, hierarchical clustering on principal components (HCPC) is applied in order to identify subgroups of countriesbased on their institutional settings and military spendings. In this way, theinstitutional determinants of military spending and country clusters can be evaluated more comprehensively by using world-wide mixed data. Clusters determined based on the FAMD method show that the military spending of authoritarian regimes is above the general average whereas the countries which can be described as democratic, or which have at least managed to maintain rule of law with functioning check and balance mechanisms have below-average military spending.
Bulğurcu, B., Çuhadar, P.,(2020). Evaluation of the Development, Social Policies and Political Institutions of the Central and Eastern European Countries via Using CRITIC- EATWIOS Method (Ed.Albert Tavidze) in Progress in Economics Research (pp.129-158). New York: Nova Science Publishing.
Abstract
The purpose of this study is to examine the effects of social policies and political institutions on economic development performances in Central and Eastern European Countries using the EATWİOS method. Social policies mean the public management of social risks. It is accepted that social policies improve the effects of the inequality of income distribution created by the market system through its contribution to social reconciliation and economic development. In this context, the policy preferences of the public sector and the scope of social services are associated with the political institutional structures of the countries. Central and Eastern European countries, which have transformed their economic and political institutional structure by transitioning from a socialist economy to a market economy, are important examples of examining the economic effects of social policies and political institutions. Because the socialist system sees social policies as a part of the economic and political system; The transition of Central and Eastern European countries to a free market economy and democratic system has dramatically affected social policies.
Özet
Bu çalışmanın amacı, AB özelinde kamu sektörünün çevresel teknoloji geliştirmek amacıyla yaptığı araştırma geliştirme harcamalarının, özel sektörün çevresel teknoloji yatırımlarının, yenilenebilir enerji kullanımının ve çevre vergilerinin sera gazı salımının azaltılmasındaki rolünü irdelemektir. Çalışmada iklim değişikliği ile mücadelede sera gazı salımının azaltılmasında kamu sektörünün ve özel sektörün teknoloji yatırımlarının etkisi incelenirken iki yol izlenmektedir. Bunlardan ilki, Kyoto Protokolü sonrası Paris Anlaşması, Avrupa Birliği 2030 Enerji ve İklim Çerçevesi ve Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Sistemi (AB ETS) gibi girişimlerden hareketle uluslararası düzeyde iklim değişikliği ile mücadele stratejisinde, özel sektörün teknolojiye yapacağı yatırımlara atfedilen rolün irdelenmesidir. İkinci yöntemse AB ülkelerine ait istatistiklerden yararlanılarak özel girişimlerin ve kamu sektörünün iklim değişikliği ile mücadele için yaptığı Ar-Ge faaliyetleri ile sera gazı düzeyi arasındaki ilişkiyi dinamik panel veri analizi ile irdelemek ve izlenen politikaların etkisini görmektir.
Doru, Ö., Çuhadar, P., (2020). Empirical Analysis on the Determinants of International Trade Regarding Turkey and Poland (Eds. Şinasi Akdemir) in Agriculture and Design Studies(pp.58-90). Lambert Academic Publishing. Mauritius
Abstract
This study aims to conduct an empirical analysis on the determining factors in the export of both of the countries so as to define the factors that have been effective for differentiating the export levels of Turkey and Poland in the last 20 years. For this purpose, Lee-Strazicich’s unit root test with one structural break and Gregory-Hansen cointegration test, which take into account structural breaks and regime shifts between 1990 and 2017, were used. The findings indicate that Poland’s export success has a long-term relationship with the R&D expenditures, export sophistication of export products, and institutional factors affecting investor confidence, while Turkey’s export has a long-term relationship with its R&D expenditures and foreign direct investments. The following sections of the study primarily show the general features of the export structures of Turkey and Poland. The third part presents the relevant empirical literature, while the fourth part introduces the related data and methodology, and the fifth part provides the findings. Finally, the last part consists of the conclusion where a general evaluation and political implications are stated.
Çuhadar, P., Doru, Ö. Ekonomik Coğrafyaya Kurumsalci Bakış ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi Üzerine Bir İnceleme (Ed. Yüksel Akay Unvan, Faruk Kalay) içinde İktisadi ve İdari Bilimlerde Güncel Araştırmalar (pp. 481-508) Montenegro: Ivpe Yayınevi.
Özet
Bu çalışmanın amacı ülkemiz bilimsel yazınında sınırlı sayıda çalışma ile irdelenmiş olan kuramsal bir tartışmayı iktisat literatürüne kazandırmanın yanı sıra Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki gelişme sorunu, "bölgesel dayanıklılık ve kurumsal düzenlemeler" çerçevesinde ekonomik coğrafyaya kurumsalcı bakışla değerlendirmektir. Bölgesel dayanıklılık, belirli bir bölgenin ekonomik,siyasal, sosyal şokları emme ve iyileşme yeteneği olarak tanımlanabileceği gibi şoklara ve krizlere karşı küresel sistem içinde yeni yollar yaratma becerisi olarakta görülebilir. Nitekim bölge ekonomisinin yapısı, ekonomisinin performansı ve sağlamlığı, herhangi bir şoka maruz kaldığında ekonominin toparlanma becerisi, makro düzeyli kurumsal çevre kadar bunların mikro ölçekteki uzantısı firmalar/ endüstriler ve yönetişim kurumlarını etkileyen prosedürlerden, devlet önderliğindeki politikalardan, girişimlerden, yönetmelikler ve stratejileri kapsayan kurumsal düzenlemelerden etkilenmektedir. Bu düzenlemelerle oluşturulmaya çalışılan kurumsal kalite, bölgenin küresel sisteme uyumu, istihdam artışı, sosyal içerme, girişimcilik, buluş yapma kapasitesi kadar bölge halkının politika yapım sürecine katılımı, iklim değişikliğine uyum gibi birçok alanda doğrudan etki yaratmaktadır. Kurumsal kalite dolaylı olarak kamu mallarının tercihi, alt yapı yatırımları ve yatırımların getirilerini de etkileme potansiyeline de sahiptir(Dolayısıyla bu değerlendirme, özünde birer kurumsal düzenleme belgesi olan kalkınma planlarından yararlanarak, uygulanan bölgesel kalkınma stratejilerinde yerelin ekonomik potansiyeli ve kısıtlarının bölgesel dayanıklılığa etkisini incelemeyi hedeflemektedir. Bu değerlendirmede kullanılacak yöntem, nitel araştırma yöntemlerinden biri olan içerik analizidir. Nitel analiz, bölgenin kendine has koşullarının yarattığı ekonomik sonuçların bağlamsal özelliğini daha somut olarak ortaya koyabileceği düşünülerek tercih edilmiştir
Çuhadar, P., Körpe, B. The Impact of Social Norms on Women’s Employment and GenderPolicies in the Middle East, Peter Lang GmbH Internationaler Verlag der Wissenschaften, Berlin, Almanya – 2020
DOI: 10.3726/b17832
Abstract
The main assumptions of mainstream economics ignores the impact of the essential part of a real societies’ (cultural, geographic, institutional, gender factors) on economic variables. The heterodox schools of thought such as feminist economics, institutional economics, identity economics, Marxist economics and more underlines the importance of concepts such as culture, norms, gender in their analyzes for realising power relations in society. As a matter of fact, social norms, which are transferred from generation to generation and unalterable , are the bearers of the effects of culture on human behaviours, and also influencing factors such as class, gender roles, status, access to resources and distribution of resources. Because social norms tend to promote generally accepted behaviours and prohibit unwanted behaviours with informal sanctions. In this aspect, many fields of activity ranging from women's participation in employment to education, home and family relations, marriage and divorce, are closely related to gender roles defined by social norms. This article examines the Middle East Region, where is prominent in gender inequality and violations of women's rights, in terms of the impact of social norms on women's employment and gender policies; and to evaluate the post-Arab Spring period as a liberation movement in gender policies. In the Middle East countries where patriarchal authority is dominated, women's place in the family and society, political representation, access to economic resources, employment areas, and social policy framework have been formed to consolidate male power. Studies about region indicate that Arab Spring, has had consequences against to women in gender policies contrary to expectations in that countries. These results clearly show the importance of economic and political effects of social norms but they are also essential in terms of revealing the static and resistant structure of these norms.
Doru Ö. Ve Ersungur, Ş.M. (2021). Türkiye’ye Yönelik Dış Turizm Talebinin Belirleyicileri. İktisadi, Sosyal ve Kültürel Yönleriyle. (Editör: Dr. Şahin Karabulut), Gazi Kitabevi, Basım sayısı:1, Sayfa Sayısı 35, ISBN:978-625-7315-80-7
Doru Ö. (2020). Bölgesel Kalkınmada Teşvik Politikalarının Rölü: Güneydoğu Anadolu Bölgesi Örneği. İktisadi ve İdari Bilimlerde Teori ve Araştırmalar II (Cilt 3) (Editör: Doç. Dr. Mustafa Mete), Gece Kitaplığı, Basım sayısı:1, Sayfa Sayısı 369, ISBN:978-625-7319-24-9
WEB Adresi:
https://www.gecekitapligi.com/Webkontrol/uploads/Fck/iktisat3_4.pdf
2) Ulusal Kitap Bölümü
Ekinci, M. B. (2020), “Modern Hizmetler”, İ. Kalaycı içinde, Türkiye Ekonomisi; Kuram-Tarih-Politika, (341-373), İstanbul: Divan Kitap.
Özet
Hem İktisat kuramında hem de uygulamada uzunca bir süre sadece mallarla birlikte anılan ve böylece ihmal edilen hizmetler, özellikle 80’li yıllardan sonra iktisadî hayatta daha fazla yer almaya başlayan bir olgular dizisidir.
Anılan tarihlerde iktisadî hayatta meydana gelen hacim ve faaliyet artışı ile iletişim ve teknoloji alanlarında meydana gelen kolaylaştırıcı gelişmeler, hizmet sektörlerinde de çeşitlenmeye ve hacim artışına yol açmıştır. Bunların paralelinde ulaşım, turizm ve inşaat gibi alanlarda ortaya çıkan yeni imkânlar ve fırsatlar da bir bütün olarak hizmet sektörlerinin daha büyük önemle ele alınmasını sağlamıştır. Dahası, bu faaliyetlerin ticarî boyut da kazanarak ülke ekonomilerinde önemli büyüklüklere erişmesi, hizmetlerin mallardan ayrıca ve özenle ele alınmasına imkân tanımıştır. Aynı durum, Türkiye için de geçerlidir.
Bu bölüm, üç ana başlıkta, dünyada ve Türkiye’de modern hizmet sektörlerini konu edinmektedir. Burada ilk olarak, mal-hizmet ayrımı yapılarak hizmetlerin kuramdaki yeri incelenmekte ve hizmetlere dair sınıflandırmalara değinilmektedir. İkinci olarak, hizmetlerde serbestleşme (liberalizasyon) sürecinden bahsedilmekte ve yıllar itibariyle dünyada ve Türkiye’de hizmet ticareti gelişmeleri irdelenmektedir. Son olarak, Türkiye’de hizmet ana ve alt sektörlerine dair gelişmeler sunulmaktadır.
Çuhadar, P. Kent Yoksulluğu ve Mardin (Ed. Ahmet Kayaoğlu, Ömer Doru içinde Sosyoekonomik Yapısı ile Mardin ( ss.53-78) Mardin: Mardin Artuklu Üniversitesi Yayınları:
Özet
Bu çalışmanın amacı, kent yoksulluğu tartışmaları çerçevesinde Mardin ilini ele almak ve konu ile ilgili göstergeler çerçevesinde yoksulluğun boyutlarını değerlendirmektedir. Bu amaçla ilk bölümde yoksulluk, kent yoksulluğu ve kent yoksulluğunu değerlendirmek için kullanılan yöntemler üzerine yürütülen tartışmalara yer verilmektedir. Çalışmanın ikinci bölümünde Türkiye’de bölgesel gelişmişlik farklılıkları ve kent yoksulluğu araştırmalarının çıkarsamaları; üçüncü bölümde Mardin’de kent yoksulluğunun yoksulluk göstergeleri yardımı ile irdelenmektedir. Çalışmanın dördüncü bölümü ise genel bir değerlendirmeyle birlikte politika önerilerinin yer aldığı sonuç kısmıdır.
3) SSCI, SCI-Exp, AHCI Dergi
Aslan, A., Altınöz, B., Atay Polat, M. (2020), The Nexus Among Climate Change, Economic Growth, Foreign Direct Investments and Financial Development: New Evidence from N-11 Countries, Environmental Progress Sustainably Energy, 1-9, DOI: 10.1002/ep.13585.
İnternet Adresi: https://aiche.onlinelibrary.wiley.com/doi/full/10.1002/ep.13585
Abstract
The aim of this article is to investigate the relationship between air pollution, economic growth, energy use, trade openness, foreign direct investment, and financial development in N-11 countries data period from 1980 to 2018. For this purpose, it is adopted the Panel Vector Autoregression (PVAR) model for the estimation of the long and short-run effects. The results suggest that although energy consumption and financial development have a negative impact on CO2 emissions, foreign direct investment leads to an increase in pollution. In addition, there is bidirectional causality between financial development and CO2 emissions and energy use, carbon dioxide emissions and energy consumption, foreign direct investments and energy consumption, and financial development and energy consumption. In addition, there is unidirectional causality from carbon dioxide emissions to GDP, from energy consumption to GDP, from foreign direct investments to CO2 emissions and GDP, from financial development to GDP. Finally, impulse-response functions indicate the validity of the EKC hypothesis in these countries.
4) Alan Endeksli Dergi
Sancar, C., Atay Polat, M. (2021), Yoksulluk, İșsizlik ve Ekonomik Büyüme İlișkisi: Türkiye ve Düzey 1 Bölgeleri Ölçeğinde Bir Uygulama. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 51, 211-242.
Özet
Bu çalışmanın amacı, 2006-2018 döneminde yoksulluk, işsizlik ile ekonomik büyüme arasında nedensellik ilişkisi olup olmadığını Türkiye geneli ve Düzey 1 bölgeleri ölçeğinde panel veri yöntemiyle analiz etmektir. Çalışmanın Fisher nedensellik testi bulguları, Türkiye genelinde yoksulluk oranından ekonomik büyümeye tek yönlü, yoksulluk ve işsizlik oranı arasında çift yönlü ve işsizlik ve ekonomik büyüme arasında çift yönlü nedensellik ilişkilerinin olduğunu göstermektedir. Akdeniz, Doğu Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu Düzey 1 bölgelerinde ekonomik büyümeden yoksulluk oranına doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisi olduğu gözlemlenmiştir. İşsizlik ve yoksulluk oranları birbirlerini İstanbul ve Güneydoğu Anadolu Düzey 1 bölgelerinde çift yönlü olarak etkilemektedir. Kuzeydoğu Anadolu Düzey 1 bölgesinde ekonomik büyüme ve işsizlik oranı çift yönlü bir etkileşim halindedir. Çalışma kapsamında incelenen diğer Düzey 1 bölgeleri açısından değişkenler arasındaki nedensellik ilişkisi farklılıklar göstermektedir. Çalışmanın sonuçları, sürdürülebilir kalkınma çabaları içerisinde ekonomik büyüme ile birlikte yoksul ve işsiz kesimlerin refah düzeyini artırıcı politika önlemlerinin gelişmekte olan ülkeler için kaçınılmaz bir zorunluluk olduğunu göstermektedir.
Sancar, C., Atay Polat, M. (2021), CO2 Emisyonları, Ekonomik Büyüme ve Sağlık Harcamaları İlişkisi: Türkiye ve Seçilmiş Ülke Örnekleri İçin Ampirik Bir Uygulama, MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi, 10(1), 236-252.
DOI: https://doi.org/10.33206/mjss.748253
İnternet Adresi: https://dergipark.org.tr/tr/pub/mjss/issue/60054/748253
Özet
Çevre kirliliği, sağlık harcamaları ve ekonomik büyüme arasındaki bağlantı son dönemlerde akademik literatürde odak noktası haline gelmiştir. Bu çalışmada, Türkiye, Brezilya, Meksika, Çin, Hindistan ve Güney Afrika’da 2000-2016 döneminde CO2 emisyonları, ekonomik büyüme ile sağlık harcamaları arasında bir ilişki olup olmadığı panel veri analizi ile araştırılmıştır. Çalışmanın ampirik bulguları, sağlık harcamaları ile ekonomik büyüme arasında çift yönlü, sağlık harcamaları ile CO2 emisyonları arasında çift yönlü ve ekonomik büyüme ile CO2 emisyonları arasında çift yönlü nedensellik ilişkilerinin olduğunu göstermiştir. Bu sonuç, literatürde yer alan geribildirim hipotezini (Çift Yönlü Nedensellik) desteklemektedir. Çalışmanın sonuçları, gelişmekte olan ülkelerde uygun sağlık harcama düzeyi, daha iyi çevresel kalite ve daha yüksek sosyal refah düzeyinin birbiri ile bağlantılı politika önlemleri ile gerçekleştirilebileceği noktasında politika yapıcılar için ampirik kanıtlar sunmaktadır.
Sancar Özkök, C, Atay Polat, M. (2020), Ekonomik Büyüme, Enflasyon ve Kentleşmenin Kadınların İşgücüne Katılımına Etkileri: Türkiye Üzerine Bir Uygulama, Global Journal of Economics and Business Studies.
İnternet Adresi: https://dergipark.org.tr/tr/pub/gumusgjebs/issue/55948/694769
Özet
Kadınların işgücüne katılımı büyüme ve kalkınmanın itici gücü ve aynı zamanda sonucudur. Gelişmiş ve gelişmekte olan hemen hemen her ülkede, erkeklerin işgücü piyasasına katılma oranı kadınlardan daha fazladır. Ancak, işgücüne katılım oranlarındaki bu cinsiyet farklılıkları son yıllarda önemli ölçüde daralmaktadır. Kadınların işgücüne katılımını etkileyen demografik ve ekonomik faktörleri araştıran bir çok çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de ekonomik büyüme, kentleşme ve enflasyon oranı gibi sosyo- ekonomik faktörlerle kadınların işgücüne katılımı arasındaki ilişkiyi 1990-2018 dönemi için zaman serisi yöntemiyle analiz etmektir. Çalışmanın ampirik bulgularına göre, ekonomik büyüme, kentleşmen ve enflasyon oranlarındaki %1’lik artışlar, incelenen dönemde kadınların işgücüne katılımını sırasıyla %0.459 , %0.507 ve %0.047 oranında artırmaktadır.
Çuhadar, P., Doru, Ö. (2020). Kurumlar ve Uluslararası Ticaret Iliskisi: Geçis Ekonomileri Üzerine Panel Veri Analizi ile Bir Inceleme. Sosyoekonomi, 28(45), 165-186.
DOI: 10.17233/sosyoekonomi.2020.03.10
Web Adresi: https://dergipark.org.tr/tr/pub/sosyoekonomi/issue/56258/565438
Özet
Bu çalışmanın amacı kurumsal kalite ölçütü olarak yönetişim göstergeleri ve uluslararası ticaret arasındaki ilişkiyi geçiş ekonomileri üzerinde 1996-2016 yılları için sınamaktır. Kurumlar ile ihracat ve toplam uluslararası ticaret arasındaki ilişki yapısal kırılmaları göz önünde bulundurmayan ve çoklu yapısal kırılmaları baz alan eş-bütünleşme testlerine göre ile değerlendirilmiştir. Yapılan analiz neticesinde yapısal kırılmaları dikkate almayan testlerde değişkenler arasında eş-bütünleşme ilişkisi tespit edilmiştir. Ülkelerin Merkezi ve Doğu Avrupa ile Baltık ve Bağımsız Devlet Topluluğu (BDT) ülkeleri şeklinde ayrıştırılarak mal ihracatının yönetişim göstergeleri ile ilişkisi analiz edildiğinde ise MDA ve Baltık ülkelerinin mal ihracat düzeyi ile yönetişim göstergeleri arasında pozitif anlamlı ilişki bulunmuştur.
Çaha, H., & Bayyurt, N. (2020). Determination of Women Voting Behavior. A Machine Learning Approach in the Turkish Political Arena. International and Multidisciplinary Journal of Social Sciences, 9(3), 260-288.
Doi :10.17583/rimcis.2020.5027
http://doi.org/10.17583/rimcis.2020.5027
Abstract
Justice and Development Party (AKP) has been the ruling and biggest party in Turkey (AKP) since it has been established in 2002 and Republican People's Party (CHP) has been the main opposition party (CHP) since then. These two parties receive about 75% of all the votes. In Turkey half of the voters are females. In this study, the important attributes of women in party selection decisions are analyzed. To our knowledge, there is no such a study focusing on women's party preferences in Turkey. Additionally, this is one of the very few studies in Turkey concerning voters' party preferences. Therefore, this study aims to fill this gap in the literature. Center-periphery and social mobility theories are the two main theories explaining Turkish political life. The analyzed ideological, cultural, religious, social, economic and demographic characteristics of women supporters are selected according to these theories. Machine-learning techniques are employed as predictive tools. Results show that ideological attitudes like being leftist-rightist and religious values like headscarf, fasting in Ramadan, and praying are the most important effective attributes on party selection of women. However, socio-economic, cultural, educational and demographic atributes are not effective on party selection of women in Turkey.
5) Ulakbim Dergi
Aydın, M.S. (2020). Cumhuriyetin Erken Döneminde Vergi Uygulamaları. Bingöl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi , (20) , 531-550 . DOI: 10.29029/busbed.733527
Özet
Kamu hizmetlerinin en önemli finansman kaynağını vergiler oluşturmaktadır. Vatandaşlarla devlet arasında vergi aracılığıyla bir bağ oluşmaktadır. Dolayısıyla ülkelerin ilk kuruluş dönemlerinde üzerinde en fazla durdukları konulardan biri de vergilerdir. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanından sonra da en fazla düzenleme yapılan ve kanun çıkarılan hususlar arasında vergiler bulunmaktadır. Cumhuriyet’in erken dönemlerinde vergilere genelde ekstrafiskal amaçlarla başvurulmuştur. Bunun yanında bazı vergiler uygulamaya geçirilmiş bazıları sadece teklif aşamasında kalarak yürürlüğe konulamamış, bazılar ise ekonomik ve sosyal gerekçelerle yürürlükten kaldırılmışlardır. Yol vergisi, Hayvan vergisi, İktisadi Buhran vergisi gibi kimi vergiler uygulamaya konulurken, ekstrafiskal amaçlarla başvurulan Bekarlık vergisi sadece teklif aşamasında kalarak yürürlüğe konulamayan vergiler arasında sayılabilir. Ayrıca ekonomik ve sosyal gerekçelerle kaldırılan vergiler arasında en önemlisi de Aşar vergisi olarak sayılabilmektedir. Bu çalışmada Cumhuriyet’in ilanından sonra ilk dönemlerde uygulanan vergiler ve vergi düzenlemeleri incelenmiştir. Vergi düzenlemelerinin geçirmiş olduğu evreler, farklı düzenlemelerin nasıl ele alındığı ve uygulama sonuçları ele alınmıştır. Çalışmada daha çok vergi ile ilgili hukuki düzenlemelerden istifade edilmiştir. Çalışma ile literatüre katkı sunulması amaçlanmaktadır. Anahtar Kelimeler: Aşar Vergisi, Hayvan Vergisi, Yol Vergisi, İktisadi Buhran Vergisi, Bekarlık Vergisi.
Çuhadar, P.(2020). Gelismekte Olan Ülkelerde Politik Ekonomi, Iklim Degisikligi ve Tarım Ilişkisinin Dinamik Panel Veri Analizi. Tarım Ekonomisi Dergisi, 26(1), 41-50.
Web Adresi: https://dergipark.org.tr/tr/pub/tarekoder/issue/55108/697179
DOI: 10.24181/tarekoder.697179
Özet
Taşkınlar, çölleşme, verimli toprakların kaybı, su kıtlığı, kuraklık, deniz seviyesinde yükselme gibi iklim değişikliğinden kaynaklı olaylar, insan yaşamını ekonomik, siyasal ve sosyal açıdan olumsuz etkilemektedir. Küresel kamusal bir mal olan doğal çevrenin korunması amacıyla iklim değişikliği ile mücadele stratejilerinin hayata geçirilmesi uluslararası işbirliği ile mümkün görünmektedir. Fakat birçok gelişmekte olan ülkede devlet kapasitesinin sınırlılığı bu işbirliğine olanak tanımamaktadır. Bu işbirliğini engelleyen faktörlerden biri gelişmekte olan ülkelerin üretim yapısıdır. Nitekim gelişmekte olan ülkelerin üretim, tüketim ve bölüşüm ilişkileri içerisinde önemli bir yer tutan tarım sektörü, doğal kaynak kullanımı ile iklim değişikliğini beslemektedir. Bu çalışmanın amacı politik ekonominin referans çerçevesi içerisinde gelişmekte olan ülkelerde iklim değişikliği ve tarım ilişkisini ampirik olarak sınamaktır. Bu kapsamda 2000-2014 yılları arasında GSYİH içinde tarımsal katma değeri en yüksek 20 gelişmekte olan ülkeye ait karbon emisyonu düzeyi, tarımsal katma değer, sulanan arazilerin oranı, katılımcı demokrasi, kentleşme, kişi başına reel GSYİH ve kent nüfusu verileri arasındaki ilişki Sistem Genelleştirilmiş Momentler Yöntemi (Sistem GMM) ile incelenmiş, tarımsal katma değer, katılımcı demokrasi ve enerji kullanımının karbon emisyonu üzerinde bir etkiye sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır
Bal, H., Çuhadar, P.(2020). Gelismenin Politik İktisadı ve Acemoğlu’nun Katkıları. İzmir İktisat Dergisi. 35(3).483-491
DOI: 10.24988/ije.202035304
Web Adresi: https://dergipark.org.tr/tr/pub/ije/issue/55850/674508
Özet
Sosyal bilimlerin birçok alanında kullanılan, disiplinlerarası bir kavram olan kurumlar, toplumsal çatışma ve güç dağılımı üzerindeki etkisi ile iktisat yazınında önemli bir yer tutmaya başlamıştır. İnsan davranışları üzerindeki etkisi her geçen gün daha fazla kabul gören kurumlar, iktisadi ve siyasi olarak sistemin işleyişini, sistemin kazanan ve kaybedenlerini kamu politikaları aracılığı ile belirleme gücüne sahiptir. Kurumların gelişmişlik düzeyi üzerindeki etkisini ele alan birçok kuram geliştirilmiştir. Kurumlar literatürüne bu anlamda katkı sunan önemli isimlerden biri de Daron Acemoğlu’dur. Bu çalışmanın amacı, Acemoğlu’nun gelişmenin politik iktisadı ve kurumsal iktisat teorisine yaptığı katkıların bir çerçevesini çizmektir.
Çuhadar, P. (2020). Kurumsal Cinsiyet ve Yolsuzluk Iliskisi: Merkezi ve Doğu Avrupa Ülkeleri Üzerine Panel VAR Analizi. İstanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 7(2), 348-363.
DOI: 10.17336/igusbd.657485
Web Adresi: https://dergipark.org.tr/tr/pub/igusbd/issue/56505/657485
Özet
Yolsuzluk, özel çıkarlar elde etmek için kamu makamlarının bir birey veya grup
tarafından suiistimal edilmesidir. Literatürde kadın ve erkeklerin cinsiyetlerine özgü davranış kalıplarına sahip olduğu ve bu davranış kalıplarının yolsuzluk yapmaya eğilimi etkilediği tartışılmaktadır. Bu çalışmanın amacı sosyalist yönetim döneminde yolsuzluğun yüksek düzeylere eriştiği ve rejim değişimi sonrası geçmiş kurumların etkisinin sürdüğü Merkezi ve Doğu Avrupa ülkelerinde liberal demokratik kurumlar,
cinsiyet ve yolsuzluk arasındaki ilişkiyi incelemektedir. Çalışmada kadınların güçlendirilmesi, parlamentodaki kadınların temsil oranı ve liberal demokratik kurumların kamudaki yolsuzlukla ilişkisi panel VAR analizi araştırılmıştır. Analiz neticesinde Merkezi ve Doğu Avrupa ülkelerinde cinsiyet ve yolsuzluk arasında Granger nedensellik bulunamazken, bulgular liberal demokratik kurumlarla yolsuzluklar arasında ilişki olduğunu desteklemektedir.
Çirkin Büyükdeniz, Z , Göksel, T . (2020). Dış Ticaret Liberalizasyonunun İşsizlik Üzerindeki Etkileri . Ankara Üniversitesi SBF Dergisi , 75 (3) , 839-869 . DOI: 10.33630/ausbf.741437
DOI no: https://doi.org/10.33630/ausbf.741437
WEB adresi: https://dergipark.org.tr/tr/pub/ausbf/issue/56817/741437
Özet
İşsizlik pek çok ekonominin ortak problemi olsa da geleneksel ticaret teorisi tam istihdam, esnek ücretler ve sektörler arası faktör mobilitesinin tam esnek olması gibi basitleştirici varsayımlara dayandığı için ekonomistler genellikle dış ticaretin işsizlik üzerindeki etkisini ihmâl eden modeller üzerinde çalışmışlardır. Küreselleşme sürecinin de etkisiyle artan dış ticaretin istihdam yaratıcı ve/veya yok edici etkisi geleneksel ticaret teorilerinin dayandığı bu varsayımlar nedeniyle irdelenememektedir. Bu çalışmada Krugman Modeli (1980) eksik istihdam ve etkin ücreti varsayımları ile yeniden modellenerek işsizlik içsel olarak hesaplanmıştır. Modelde işçinin verimliliği firmanın seçtiği ücret düzeyine, denge ücret düzeyine, gelir vergisi düzeyine, dış ticaretin yarattığı rekabet faktörünün olumsuz etkisine ve yine dış ticaretin ortaya çıkardığı pazar genişlemesinin yarattığı olumlu etkiye bağlıdır. Fakat liberalleşmenin işsizlik seviyesi üzerindeki net etkisi belirsizdir. Bu etkinin yönü rekabetin yarattığı olumsuz etkiden ve pazar genişlemesinin yarattığı olumlu etkiden hangisinin baskın olduğuna göre değişiklik gösterecektir.